Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Murat Çelik, 2023 Yılı buğday fiyatları hakkında gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Açıklanan taban fiyatının beklenilenin aksine, yükselen girdi maliyetlerinin gölgesinde kaldığına dikkat çeken Çelik, değerlendirmelerinde çok önemli mesajlar verdi.
ÇELİK, HASAT SEZONU ÖNCESİ HUBUBATI DEĞERLENDİRDİ
İlçemizin tanınmış çiftçilerinden aynı zamanda Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi olan Yaşar Murat Çelik, yaklaşan hasat sezonu ve buğday taban fiyatları hakkında gazetemize önemli açıklamalarda buldu. Yaptığımız röportajda önce, 2022-2023 yılının tarım açısından eksilerini ve artılarını ele alan Çelik, şunları söyledi.
“Çiftçimiz 2023 Yılında, bazı şanslarla beraber, bazı şansızlıkları da yaşadı. Yaşamaya da devam ediyor. Şanslarımız, yani çiftçinin yetiştiriciliği açısından uygun olan koşullar şunlardı. Birincisi ekim döneminde ve üst gübre döneminde taban ve üst gübresi diye tabir ettiğimiz gübreleme fiyatlarının gübreleme için kullandığımız gübrelerin fiyatları günün koşullarına göre uygundu. Döviz kurları da o dönem bir nevi yerinde saydığı için, çiftçi avantajlı bir gübreleme yapabilecek imkanlara sahipti. Sonbaharda yağış alamadık bu bizim şanssızlığımızdı. Fakat ilkbaharda çok güçlü yağışlar aldık. Bu güçlü yağışların yanında pek çok felakete de uğradık. Özellikle bazı bölgelerde aşırı yağışlardan kaynaklanan sel ve yersel olarak yağan dolu, çiftçinin pek çok yerinde zarar görmesine sebep oldu. Aynı zamanda, yağışlı yılların bir karakteristik özelliği olarak, hem kök boğazı yanıklığı, hem yaprak pas hastalığı gibi hastalıklarla da çiftçimiz yoğun bir şekilde mücadele etmek zorunda kaldı. Bu mücadeleler esnasında, tarımsal faaliyetlerde kullandığımız girdilerin aslında fiyatlarının gizliden gizliye yükseldiğini çiftçilerimiz anlamıştır. Çünkü özellikle, kök boğazı hastalığından daha çok, yaprak pas hastalığında kullanılan ilaçların fiyatları günün koşullarına göre tabii ki oldukça yüksekti. Ve bu fiyatları kullanırken köylümüz mahsulünü yok etme pahasına bile “Acaba bu ilacı kullanayım mı? Kullanmayım mı?” Gibi bir yol ayırımına kadar gitti. Tabii ki ilaç kullananlarda, fevkalade güzel mahsüller varken, ilaç kullanmayan yerlerde, tarlalarda ve bölgelerde sıkıntıları da beraberinde yaşayacağız. “ dedi.
“Girdiler yükseldi, taban fiyat düşük kaldı”
Çelik gazetemize verdiği mülakatta, buğdaya verilen taban fiyatının çiftçilerin beklentisinin altında kaldığını bildirerek,
“Buğdaya verilen fiyat aslında beklentilerin altında kaldı. Genel anlamda buğday fiyatlarının çiftçi nezdinde, aslında biz her gün çiftçilerimizle konuştuğumuz için, işimiz gereği 10 Lira civarında bir buğday fiyatı beklentisi vardı. Açıklanan rakam 8 Lira 25 Kuruş artı bin lira devlet desteği olacak şekilde 9.25 Liraya tekabül ediyor. Oysa beklenen fiyat 11 Lira civarında olacaktı. Döviz kurlarının yerinde durmaması sürekli hareket etmesi, bütün gübre ve ilaç firmalarının an itibariyle, satışlarını durduruyor olması, fiyatların yakın bir zamanda, çok yükseleceğini gösteriyor. Özellikle taban gübresi ve üst gübresi gibi çiftçinin en temel malzemelerinde, çok büyük fiyat artışlarına işaret ediyor. Bunların çoğu dövize bağlı olan, petrole bağlı olan maddeler olduğu için fiyat artışları kaçınılmaz olacak. Dolayısıyla, bu verilen fiyatlar girdileri karşılamaktan, rahatça karşılamaktan uzak duruyor. O
bakımdan revize edilmesi veya günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesi mümkün olsa, çiftçi açısından sevindirici olur.”
“Depolarda yüksek miktarda buğdayın olduğunu duyuyoruz”
Yurtdışından ithal edilen buğdayın da, buğday fiyatlarını baskı altında tutabileceğine işaret eden Çelik,
“Yurt dışından ithal buğdayı sürekli biz de basından takip ediyoruz. Yurt dışından gelen buğdaylar özellikle, ülkemizde yapılan imalatların, yani una dayalı, buğdaya dayalı olan imalatları yurt dışına satılması koşuluyla yapılan ithalatlar. Fakat duyduğumuz kadarıyla, un üreticilerinin elinde yüksek miktarda buğdayın olması, özellikle LİDAŞ Depolarında bulunan yani devletin almış olduğu buğdayların uygun fiyatla un üreticilerine veriliyor olması, buğdaya olan talebi, yaz aylarında yani hasat döneminde çok aza çekecek gibi gözüküyor. Bu da ürününü satmak zorunda olan yani, borcunu ödemek için hasat döneminde, ürününü satmak zorunda olan yetiştiriciler için daha düşük fiyat anlamına geliyor. Malda fazlalık varsa talep mutlaka az olacaktır. Ve fiyatlar daha da geriye gidecektir. Umarım, en büyük beklentimiz, Toprak Mahsulleri Ofisi vaat ettiği fiyatlar üzerinden çifçinin yeni mahsulünü yani çıkacak olan mahsulünü satın alması ve kısa süre içerisinde çiftçiye ödemesinin yapılmasıdır.” Dedi.
“Çiftçi, elindeki buğdayı bugüne bekletirse ithalat kaçınılmaz olur”
Çiftçilere bazı tavsiyelerde de bulunan Çelik, hasat ettikleri buğdayı bugüne stoklamanın herhangi bir getirisi olmadığını, hatta ithal buğdayın önünü açtığını vurguladı. Çelik, çiftçinin elde ettiği ürünü yıl içerisinde mutlaka satarak, ihtiyaçlarında kullanması gerektiğini de vurgulayarak,
“Çiftçimiz son yıllarda buğdayını elinde çok uzun süre tutarak, çok büyük karlılık elde edeceğini düşünüyor. Aslında bugünlerde bunu canlı olarak yaşıyoruz. İşimiz dolayısıyla, insanlarla olan irtibatımız dolayısıyla, sürekli bunu yaşıyoruz. Ellerinde buğday bırakmamaları gerekir. Özellikle bir yıl içerisinde elde hasılı ürünü hiç olmuyorsa, yıl sonuna kadar değerlendirmeleri gerekiyor. Devletimiz zaten Nisan ayına kadar olan satışlarda, pirim ödemelerini üreticiye yapıyor. Ama bir yılı atlayan, yani üzerinden bir yılı geçmiş buğdaylar var, o buğdayların bu zamana kadar satılmış olması gerekirdi. Tabi bu buğdaylar elden çıkarılmayınca da ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda, ithalat yapılabiliyor. Benim tavsiyem, çiftçinin ürettiği ürünü yıl içerisinde mutlaka değerlendirmesi ve ihtiyaç ve borçlarını karşılamasıdır. Bu bekleyiş bu sene, biraz da fiyatların bozulmasına neden oldu. Polatlı Ticaret Borsasının satın aldığı alım yaptığı kamyon garajını her gün görüyoruz. Orada adeta hasat dönemindeymişiz gibi buğday geliyor. Buğdaylar bu kadar saklanırsa ithalat kaçınılmaz oluyor.” Diyerek sözlerine son verdi. Haber: Ali Rıza OVACI