Meşrutiyet Cad. No: 19/6 Kızılay, 06650 ANKARA Tel: 0.850 495 06 66 – Faks: (312) 417 86 21
http://www.mmo.org.tr mmo@mmo.org.tr basin@mmo.org.tr
YİNE MAKİNA KİMYA ENDÜSTRİSİ, YİNE PATLAMA, YİNE ÖLÜM
Bugün, Ankara’nın Elmadağ ilçesindeki MKE Roket ve Patlayıcı Fabrikası’nda meydana gelen patlamada ilk belirlemelere göre 5 işçi yaşamını yitirdi. Olayla ilgili Ankara Valisi Vasip Şahin, “Dinamit lokumu hazırlama bölümünde, kimyasal tepkimeden kaynaklandığı belirtilen bir patlama meydana gelmiştir” açıklamasını yaptı. Fakat Elmadağ’daki bu patlamanın ilk patlama, ilk yangın, ilk olay olmadığı, geçtiğimiz yıllarda da hemen her yıl fabrikada patlamalar meydana geldiğini, ölümler, yaralanmalar olduğunu belirtmeliyiz.
Ayrıca şunu belirtelim ki, işçi sağlığına, insan yaşamına önem vermemek ülkemizde MKE ile sınırlı değil. Her yıl önlenebilir yüzbinlerce “iş kazası” oluyor, iş cinayetlerinde her yıl en az 1.500 can gidiyor, binlerce emekçi yaralanıyor, sakatlanıyor. Yine belirtmek gerekir ki, AKP iktidarı ile işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) piyasalaştırıldı, konu işverenlerce yerine getirilmesi gereken bir yükümlülük olmaktan çıkartılıp, adeta taşeronlara devredildi. Nitekim MKE’de de İSİG bir Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi’ne(OSGB) devredildi.
2012 yılında 6331 Sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu kabul edildi. Kanunun yürürlüğe girdiği süreçte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve bakanlık (ÇSGB) yetkilileri, iş kazaları ve ölümlerin azalacağına vurgu yaptılar. Oysa iş kazaları azaltılamadı, meslek hastalıkları da yeterince tespit edilemedi.
Buna rağmen AKP’nin 2023 yılı Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yayımladığı “Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar Seçim Beyannamesi 2023”e baktığımızda “iş sağlığı güvenliği” alanında iktidarları döneminde yapılanlara sahip çıktıkları görülmektedir. Bu yaklaşım kaza ve ölümlerin aynı hızla süreceği anlamına gelmektedir.
2003 yılında kabul edilen 4857 Sayılı İş Kanunu’nun kabulüne kadar geçen Cumhuriyet döneminde işyerlerinde işçilerin sağlıklı ve güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamaya yönelik çalışmalar İşçi Sağlığı ve Güvenliği olarak adlandırılırken, 4857 sayılı İş Kanunu’ndan bu yana İş Sağlığı ve Güvenliği olarak adlandırılmaya başlandı. Sanki işyerlerinde ölenler işçiler değilmiş gibi, işçi sağlığı kavramı unutturulmaya çalışıldı. Tüm uygulamalarda işçilerin sağlık ve güvenliğini sağlamaya yönelik değil, işverenlerin kârlarını artırmaya ve önlem almayan işverenleri cezalandırmaya değil, neredeyse ödüllendirmeye yönelik olduğunu görüyoruz. Nitekim AKP’li yıllarda, iş cinayetlerinde 30.000’in üzerinde can kaybı oldu. 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma katliamında dahi işverenlere neredeyse ceza bile verilmedi. ÇSGB’de yüzlerce müfettiş varken 2023 yılında hiçbir işyeri İSİG yönünden bir kez bile denetim görmedi.
Ülkemizde her gün iş cinayetlerinde en az 5 işçinin hayatını kaybetmesi ve MKE Elmadağ Fabrikasındaki patlama, ne yazık ki sürpriz veya beklenmeyen bir olay değildir. Açık ki İSİG’e önem vermeme, kazalara ve cinayetlere davetiye çıkartıyor. Ayrıca belirtmek gerekir, MKE Elmadağ Roket ve Patlayıcı Fabrikası’nda teknoloji eskidir ve bu husus daha önceki patlamalarda bu dile getirildi ancak teknoloji yenilenmesi konusunda herhangi bir adım atılmadı. Bunun yanında işyerlerinde İSİG’in sağlanması bir organizasyon olarak öngörülmüyor, her şey tesadüflere bırakılıyor, örneğin patlayıcı ortamlarda yapılmaması gereken, patlamaya yol açabilecek işler de aynı anda yapılabiliyor.
Yapılması gereken köklü düzenlemeler özetle şunlardır:
YUNUS YENER
TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI